16 Ağustos 2018 tarihli SPK
Haftalık Bültenine baktığımda iki husus dikkatimi çekti. Birincisi halen
firarda olan eski savcı Muammer Akkaş ve onunla birlikte 2 kişi hakkında
yapılan suç duyurusu. İkincisi ise Doğan Grubunun Demirören Grubuna yaptığı
satışlar sebebiyle ortaya çıkan pay alım tekliği zorunluğuna ilişkin iki farklı
kurul kararı. Kararlardan ilki Demirören Gazetecilik A.Ş. (eski adıyla Doğan
Gazetecilik A.Ş.) ortaklarına yönelik çağrı başvurusunun onaylanması ve çağrı
fiyatının belirlenmesi.
Bültende yer alan ikinci karar
ise Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş. paylarının %77,67’sini satın alan Demirören
Medya Yatırımları Ticaret A.Ş. (DMYAŞ)’nin, ortaya çıkan pay alım teklifi
zorunluluğundan muafiyet başvurusunun olumlu karşılanmasına ilişkin. Muafiyet
başvurusunun Tebliğin hangi hükmüne dayanılarak olumlu karşılandığı bilgisine
yer verilmemesi hemen dikkatimi çekti. Konuyu biraz araştırdığımda, DMYAŞ’nin
18.5.2018 tarihinde pay devrinin tamamlandığını, Pay Alım Teklifi Tebliği
kapsamındaki değerlendirmenin daha sonra yapılıp kamuya açıklanacağını duyurduğunu
tespit ettim. Daha sonra DMYAŞ 23.5.2018 tarihinde bir açıklama daha yaparak
pay alım teklifi yükümlüğünden muafiyet başvurusunu SPK’ya yaptığını kamuoyuna
duyurmuş. Ancak ilginç bir şekilde Tebliğin 18’inci maddesinde yer alan hangi gerekçeyle
muafiyet başvurusu yaptığını belirtmemiş.
Gerek SPK bülteninde gerekse
DMYAŞ’nin açıklamalarında muafiyet gerekçesinin belirtilmemesi oldukça tuhaf.
Tam bu konuda bir yazı hazırlarken bir arkadaşım, önce Cumhuriyet gazetesinde
çıkan bir yazıyı[1], sonrada
Sayın Uğur Gürses’in konuya ilişkin yazısını[2]
gönderdi. Habercilerin deyimi ile manşet haber elimde patladı ama neyse ben yine
de başladığım yazıyı bitireyim istedim.
Pay Alım Teklifi Tebliğinin 18’inci
maddesinde, pay alım teklifi yükümlülüğünden muafiyet verilebilecek 7 durum
belirtilmiştir. Bu 7 durumdan 5’i tebliğin ilk yayımlandığı tarihten beri
yürürlükte iken, son iki durum Tebliğe sonradan eklenmiştir. Şimdi DMYAŞ’nin
başvurusunun her bir hükmü karşısındaki durumunu kısaca değerlendirelim.
İlk muafiyet gerekçesi halka açık
şirketin finansal güçlük içinde bulunması durumu. Eğer halka açık şirket
finansal güçlük içindeyse ve yönetim kontrolü değişikliği şirketi bu durumdan
çıkarmayı amaçlıyor ise SPK pay alım teklifi zorunluluğundan muafiyet verebilmektedir.
Bu durumda SPK, şirkete bir fon girişi olup olmadığını veya sermaye yapısı
değişikliğinin zorunlu olup olmadığını incelemek durumundadır. Hürriyet
Gazetecilik’teki yönetim kontrolü değişikliğinin finansal güçlükten
kaynaklanmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Zaten DMYAŞ tarafından şirkete bir fon
girişi sağlanmadığı gibi, SPK’da bu yönde bir inceleme sonucu açıklamamıştır.
İkinci muafiyet durumu, şirketin
yönetim kurulunda bir değişiklik yapılmadan, yönetim kontrolünü sağlayan
payların elden çıkarılması veya elden çıkarılmasının taahhüt edilmesi durumunda
verilecek olan muafiyettir. Hürriyet’te yönetim kurulu değiştiğine ve DMYAŞ
sahip olduğu payları satmayı taahhüt etmediğine göre böyle bir durumda söz
konusu olamaz.
Üçüncü muafiyet hali, dolaylı
yönetim kontrolü değişikliklerinde uygulanan bir hüküm. Halka açık şirketin ana
ortağını satın alan kişinin bu satın almadaki amacı, halka açık şirketin
yönetimini elde etmek değilse, bu durumda da muafiyet verilebilmektedir.
Farz edelim İspanyol bankası BBVA’yı bir şirket satın aldı ve yönetim kontrolünü
elde etti. BBVA, Garanti Bankasının sahibi olduğundan (yönetim kontrolünü
elinde bulundurduğunu kabul edelim), Garanti Bankası’nın ortaklarına yönelik de
çağrıda bulunma zorunluluğu doğacaktır. Ancak BBVA’yı satın olan kişi, amacının
Garanti Bankası’nın yönetimini ele geçirmek olmadığını, Tebliğin ilgili
hükmünde belirtilen şekilde SPK’ya açıklamak zorundadır. Hürriyet’in durumu
zaten bu hükme hiç uymamaktadır.
Dördüncü muafiyet hali
özelleştirme kapsamındaki halka açık ortaklıklarla ilgili olduğundan bu konuya girmeye
zaten gerek yok.
Beşinci muafiyet hali, çok özel
bir halka açılma şekli için ilgili tebliğe yazılmış bir hüküm. Yurt dışında
görülen bu halk açılma türünde; özel amaçlı bir şirket kurulmakta, kurulun bu
şirket belirlediği alanlarda faaliyet gösteren şirketleri halka arz geliri ile
satın alacağını belirterek halka açılmaktadır. Halka arz izahnamesinde bu
durumu belirten şirket, yatırımcısından aldığı halka arz gelirini kasasına
koyduktan sonra, kasasındaki nakit para ile piyasada şirket avına çıkmaktadır.
Satın alacağı şirketi bulduktan sonra yapacağı genel kurul toplantısı ile söz
konusu satın alma ve sonrasındaki birleşmeyi ortaklarının onayına sunmaktadır.
Söz konusu satın alma-birleşmeyi onaylamayan ortakların paylarını geri satın
alan halka açık şirket, genel kurul toplantısı sonrasında birleşme işlemini
tamamlayarak, satın aldığı firmayı halka açık hale getirmektedir. Biraz karışık
oldu ancak tebliğin bu hükmünün anlaşılması önemli. Görüldüğü üzere DMYAŞ’nin
ve Hürriyet’in durumu bu hükme de uymuyor.
Altıncı muafiyet hali Türk Telekom
için sonradan tebliğe eklenmiş bir muafiyet türü. Malum olduğu üzere Türk
Telekom’un ana hissedarı Ojer Telekom’un bankalara borcunu ödeyememesi
nedeniyle, alacaklı bankalar konsorsiyumu alacakları karşılığında Türk Telekom
hisselerini alacaklar. SPK bu fıkraya sadece Türk Telekom’un adını yazmamış.
Yani bu maddeye de uygun değil verilen muafiyet kararı.
Son muafiyet hali belirli bir
mevzuat hükmünün yerine getirilmesi nedeniyle ortaya çıkan zorunluluk hallerine
muafiyet tanıyor ki bu da DMYAŞ’ın satın almasına uygulanamaz.
Tüm muafiyet halleri bunlardan
ibaret. Anlaşılacağı üzere DMYAŞ’nin başvurusu hiçbirisine uymuyor. Pay alım
teklifi nedeniyle küçük yatırımcıya ödenmesi gereken tutar yaklaşık 44,5 milyon
ABD Doları veya 267 milyon TL. Yaklaşık 1 milyar Dolarlık bir medya satın
alması yapan Demirören grubu, neden Tebliğ’in hiç bir hükmüne uymamasına rağmen
muafiyet başvurusu yaptı ve neden 1 milyar Dolar ödemeyi yaparken, küçük
yatırımcıya 44,5 milyon doları ödemekten imtina etti? Peki SPK pay alım teklifi
yükümlülüğüne hangi gerekçeyle muafiyet verdi?
16 Ağustos tarihinde Hürriyet’in
pay fiyatı 1,39 TL seviyesindeydi. SPK’nın muafiyet başvurusunu olumlu
karşılamasının ardından hisseler 17 Ağustos’ta %19’dan fazla değer kaybederek
1,12’ye düştü. Oysa başvuru reddedilmiş olsaydı ve DMYAŞ pay alım teklifi
yapmak zorunda kalsaydı, bir pay için çağrı fiyatı Dolar kuru 6 TL kabul
edildiğinde 2,17 TL olacaktı. DMYAŞ’nin muafiyet başvurusunun olumlu
karşılanması, DMYAŞ’yi yaklaşık 267 milyon TL’lik ek masraftan kurtarırken,
yatırımcıların 16 Ağustos kapanışa göre yaklaşık 96 milyon TL zarar etmesine
sebep oldu.
DMYAŞ’nin muafiyet başvurusu SPK’nın
Ortaklıklar Finansmanı Dairesi tarafından incelenen bir başvuru. Başvuru bir
SPK uzmanı tarafından incelenmiş ve rapora bağlanmış olmalıdır. Daire yönetimi
tarafından incelenen rapor nihai olarak 7 kişilik karar organında görüşülmekte
ve alınan karar hem kamuoyuna duyurulmakta hem de başvuru sahibine
bildirilmektedir. Tüm bu süreçlerden geçen muafiyet başvurusunun hataen olumlu
karşılanması düşünülemeyeceğine göre (ki bugüne kadar SPK tarafından kararı
düzeltme yönünde bir açıklama yapılmamıştır), Tebliğin hangi hükmüne istinaden
muafiyet verildiği kamuoyuna açıklanmalıdır. Yapılacak açıklama hem Tebliğ
hükümlerinin yeni yorumunun piyasa katılımcıları tarafından öğrenilmesini
sağlayacak hem de SPK ve uzmanları büyük bir töhmet altına girmekten
kurtulacaktır. Ayrıca konu hakkında bilgisi olan herhangi bir kişi de bvadanismanlik@gmail.com adresinden
bana atacağı bir eposta ile beni aydınlatırsa, gelen açıklamaya burada yer
vereceğimi belirtmek isterim.
Malum Bayram tatili sürecindeyiz.
Bu nedenle bu tartışmanın bayram süresince devam etmesi muhtemel. Tartışma devam
ettikçe gerek SPK kurul üyeleri gerekse Ortaklıklar Finansmanı Dairesi
yöneticileri huzurlu bir bayram geçiremeyeceğe benziyor.
İyi bayramlar...
Bahadır AKARSU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder