SPK 13.08.2018 tarihinde bir
basın açıklaması yaptı. (http://spk.gov.tr/Duyuru/Goster/20180813/0)
Açıklamada özetle; basın yayın organlarında çıkan söylenti niteliğindeki haber
ve açıklamalara itibar edilmemesi gerektiği vurgulanmış, Sermaye Piyasası
Kanunu’nun 107’inci maddesinin 2’nci fıkrası hükmü hatırlatılarak, halka açık
bankalar, finansal kuruluşlar ve şirketler hakkında yalan yanlış haber ve
açıklama yapanlar ile bunları yayanlar hakkında yasal işlemlerin kararlılıkla
yapılacağı ifade edilmiştir.
SPK basın duyurusunda 107’nci
maddenin 2’nci fıkrası hükmüne de yer vermiştir. İkinci fıkra hükmü aynen
aşağıdaki gibidir:
“(2) Sermaye piyasası araçlarının
fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla
yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi veren, söylenti çıkaran, haber veren, yorum
yapan veya rapor hazırlayan ya da bunları yayan ve bu suretle menfaat
sağlayanlar iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para
cezası ile cezalandırılırlar.”
Fıkrada 7.4.2015 tarih ve 29319
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6637 sayılı “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 11’inci maddesi ile bir
değişiklik yapıldığı anlaşılmaktadır. Yapılan değişikliğin içeriğine
baktığımızda, 6362 sayılı SPKn’nun ilk haline göre madde metnine “ve bu suretle menfaat sağlayanlar”
ifadesinin eklendiği anlaşılmaktadır. Fıkranın eski şekli ise şu şekildedir:
“(2) Sermaye piyasası araçlarının
fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla
yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi veren, söylenti çıkaran, haber veren, yorum
yapan veya rapor hazırlayan ya da bunları yayanlar iki yıldan beş yıla kadar
hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılırlar.”
Maddenin eski halinde ceza
verilmesi için yalan, yanlış, yanıltıcı bilgi vermek, söylenti çıkarmak ve
yorum yapmak veya bunları yaymak yeterli iken, maddeye eklenen “bu suretle
menfaat sağlayan” ifadesi ile suç için menfaat elde etmiş olma şartı
getirilmiştir. Diğer bir ifade ile herhangi bir menfaat elde etmeden yapılacak
yalan, yanlış, yanıltıcı haber, yorum ve açıklamalar 107’nci madde anlamında
suç sayılmamaktadır.
Maddede yapılan değişiliğin
gerekçesi TBMM’nin internet sitesinde (http://mevzuat.tbmm.gov.tr/mevzuat/faces/maddedetaylari?psira=121125&_afrWindowMode=0&_afrLoop=8864835256433826&_adf.ctrl-state=rl19csp7w_4)
aşağıdaki şekilde açıklanmıştır:
“6362 sayılı Kanunun 107 nci
maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığı
suçunun, sermaye piyasası aracının fiyatını, değerini veya yatırımcıların
yatırım kararlarını etkileme amacıyla gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin
somut olay bazında tespiti güç olduğundan, söz konusu amacın, fiili gerçekleştirenin
kendisine veya başkasına doğrudan ya da dolaylı menfaat temin etmesi şartı ile
somutlaştırılması hedeflenmiştir.”
Özetle değişiklik ile, eylemi
yapanın amacının somut olay bazında tespitinin güç olacağı, bu nedenle menfaat
elde etme şartı getirilerek amacın somutlaştırılmak istendiği ifade edilmiştir.
Madde metninin eski hali Avrupa
Birliğinin Market Abuse düzenlemesine (https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/PDF/?uri=CELEX:32014R0596&from=EN)
uygun olarak yazılmıştı. Düzenlemede menfaat elde etmiş olma şartı bulunmamaktaydı.
Bu durum 107’nci maddenin ilk fıkrasında tanımlanan fiyat bazlı piyasa dolandırıcılığı
suçu ile, bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığı anlamına gelen ikinci fıkradaki
suçun cezalarına da yansımıştı. Şöyleki, fiyat bazlı piyasa dolandırıcılığı
suçunda çoğu kez kazanç elde etmek amaçlandığı ve kazanç elde edildiği için
(kazanç/menfaat elde etmek suçun oluşması için gerekli bir şart değildir), kesilecek
adli para cezasının elde edilen menfaatten az olamayacağı belirtilmiştir. Kanun
metninin ilk halinde, bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığı suçu menfaat elde etme
şartına bağlanmadığı ve bu tür bir menfaatin araştırılmasına ihtiyaç bırakmamak
için, kesilecek adli para cezasında elde edilen menfaate atıf yapılmamıştır.
Gelelim asıl ifade etmek
istediğimize. Son günlerde özellikle döviz piyasalarında yaşanan yukarı yönlü
hareket ile birlikte, başta bankalar olmak üzere pek çok halka açık şirketi
olumsuz etkileyebilecek haber, açıklama ve yorumlar, özelllikle sosyal medya
aracılığıyla yayılmaya başladı. Bu durum da piyasadaki dalgalanmayı olumsuz
etkiledi. Günümüz teknolojisinde, bu tür haber ve açıklamaları yapan sosyal
medya hesaplarını bulmak çok da zor değil. Diyelim ki emniyet ve istihbarat
yetkilileri bu hesapları kullanan kişileri buldu ve listesini SPK’ya verdi.
Peki SPK bu kişilerin doğrudan veya dolaylı, kendi veya başkaları adına bir
menfaat elde ettiğini nasıl tespit edecek? Bu tür bir tespitin yapılması,
aylarca veya yıllarca araştırma yapılsa da hiç bir zaman mümkün olmayabilir.
Çok az kişi hem bu tür haberler yapıp hem de doğrudan kendileri işlem yaparak
menfaat elde eder. Menfaat elde eden kişi ile haber veya yorumu yapan kişi
arasında bir irtibat bulmak oldukça zordur ve uzun süreli çalışma
gerektirecektir. Sonucu şimdiden tahmin etmek hiç de zor değil. Bu açıklamaları
yapanlar bulunsa dahi, bu açıklamaları dolayısıyla menfaat elde etmedikleri
için haklarında sermaye piyasası kanunu anlamında bir işlem yapılamayacak ve
ceza verilemeyecektir.
O halde SPK 2015 yılında Kanunun
ilgili maddesinde bu tür bir değişiklik yaparak, neden suçun ispatını daha zor
bir hale getirdi. Üstelik AB düzenlemesi menfaat elde etmiş olma şartı
getirmemişken. Meclisin SPK’nın görüşü ve onayı olmadan böyle bir kanun
değişikliği yapması mümkün değil. SPK bu değişiklik ile özelikle sosyal medya
hesapları üzerinden çok hızlı şekilde yayılacak söyletiler ile başta haka açık
bankalar olmak üzere, tüm halka açık şirketleri büyük bir tehlikeye karşı
korumasız hale neden getirdi? Neden elini kolunu bağlayacak böyle bir düzenleme
yaptı? Böyle günlerin geleceğini ve ekonomimizin saldırıya uğrayacağı ve tedbir
alması gerektiğini hiç düşünmedi mi?
SPK Kanunda yapılan değişikliği
tekrar gözden geçirmeli ve halka açık şirketlerimizi sosyal medya başta olmak
üzere yapılacak yanlış, yanıltıcı haberlere karşı koruyucu daha iyi bir
düzenlemeyi vakit kaybetmeden yürürlüğe sokmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder