25 Ağustos 2018 Cumartesi

Hürriyet’te Bundan Sonra Ne Yapmak Lazım?


Bir önceki yazımızda Demirören Medya Yatırımları A.Ş. (DMYAŞ)’nin Hürriyet hisselerini satın aldıktan sonra küçük pay sahiplerine yönelik pay alım teklifi yapma zorunluluğunu ve SPK’ya yapılan muafiyet başvurusunun ilgili hukuk kuralları karşısındaki durumunu incelemiştik. Düzenleme gereğince pay alım teklifi zorunluğu doğduğu açıktı. DMYAŞ, SPK’ya muafiyet başvurusunda bulunmuş ancak hangi gerekçe ile muafiyet başvurusu yaptığını kamuoyuna açıklamamıştı. Başvuruyu değerlendiren SPK, 16 Ağustos 2018 tarihinde muafiyet başvurusunu olumlu karşılamış, SPK da hangi gerekçeyle muafiyet başvurusunun olumlu karşılandığını izah etmemişti. Bu karar üzerine 17 Ağustos tarihinde Hürriyet hisseleri %19’dan fazla değer kaybetmişti. Çünkü yatırımcıların beklentisi, hukuka uygun hiç bir muafiyet gerekçesi olmayan DMYAŞ’nin başvurusunun SPK tarafından reddedilmesi ve çağrının hesaplanacak faiz hariç 0,36153 ABD Doları fiyat üzerinden (yaklaşık 2,17 TL) yapılmasıydı.

Artık olan oldu ve SPK kararını verdi. DMYAŞ Hürriyet hisseleri için çağrı yapmayacak. Pay sahiplerinin elinden alınan 44,5 milyon Dolarlık bir çağrı işlemi için yatırımcıların yapabilecekleri hiç bir şey yok mu? Elbetteki çok şey var. Bu yazımızda bunları sizler için kısa ve anlaşılır bir şekilde yazmaya çalıştık. Şimdi bunlara sırasıyla bakalım:
A)       Sabır, İletişim ve Birlikte Hareket: SPK’nın almış olduğu karara karşı başlatılacak itiraz süreci ve hukuki mücadele öncelikle sabırlı olmayı gerektirmektedir. Maalesef ülkemizde hukuki süreç yavaş işlemektedir. Ancak sonuçta mutlaka adalet yerini bulacaktır. Bu nedenle sabırla süreçleri sonuna kadar işletmek gerekecektir. SPK kararı nedeniyle mağdur olanların hukuki süreçte birbirlerinden haberdar olmaları ve birbirlerine destek olmaları için mutlaka iletişim içerisinde olmalarında fayda var. İletişim halinde olmak, zaman içerisinde motivasyonunu kaybeden mağdurların tekrar motive olmalarını da sağlayacaktır. Günümüz teknolojisinde sosyal medya hesapları kullanılarak mağdurların iletişim içerisinde olması ve birlikte hareket ederek seslerini daha iyi duyurmalarının çok daha kolay olduğunu unutmayalım.
B)        CİMER’e Şikayet Başvurusu: SPK bir kamu kurumu olduğundan faaliyetleri sebebiyle Cumhurbaşkanlığı’na karşı doğrudan sorumlu. Almış olduğu kararın Pay Alım Teklifi Tebliği’ne aykırı olduğu değerlendirildiğinden, Hürriyet’te pay sahibi olan yatırımcılar (SPK’nın kararı öncesinde pay sahibi olan ancak karar sonrası satmak zorunda kalanlar dahil) Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na başvuru yapabilirler. Böylece Cumhurbaşkanlığına bağlı Devlet Denetleme Kurulu da harekete geçirilmiş olacaktır. Başvuru da kısaca SPK’nın 16 Ağustos tarihinde aldığı karar sonrası zarar ettikleri, alınan kararın ilgili düzenlemelere aykırı olduğu belirtilerek, kararın düzeltilmesi talep edilmelidir. Başvuruda Sayın Uğur Gürses’in ilgili yazısına, Cumhuriyet’te çıkan habere ve blogumuzda yayınlanan yazıya da atıf yapılabilir. CİMER’e online olarak yapılacak başvuru sadece 5 dakika sürmektedir. CİMER başvurusu için (https://www.cimer.gov.tr) linkine tıklanabilir.
C)        Dava Öncesi Hazırlık: Mağdur olan pay sahiplerinin SPK’nın kararı aleyhine dava açmadan önce, söz konusu karara ilişkin belgeleri SPK’dan talep etmeleri yerinde olacaktır. Bu belgeler, ilgili kurul kararı, rapor ve eklerinden oluşmaktadır. Mağdurlar bu belgeleri Bilgi Edinme Hakkı Kanunu uyarınca doğrudan SPK’dan isteyebileceği gibi, CİMER’e yapacakları başvuru ile de talep edebilirler. Bilgi Edinme Hakkı Kanunu uyarınca SPK belgeleri vermek zorundadır.
D)       İdari Dava Süreci: Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olduğundan, kamu kurumlarının almış oldukları kararlardan etkilenen vatandaşların, söz konusu kararlar aleyhine dava açma hakları vardır. SPK’nın kararı da yargı denetimine tabiidir. Bu nedenle idare mahkemelerine verilecek kısa bir dilekçe ile karara karşı dava açılabilir. Dava açmak için 60 günlük süre bulunduğunu unutmamak gerekir. Bu süre karar tarihi olan 16 Ağustos 2018’de başlar. Bu nedenle davanın 15 Ekim 2018 tarihine kadar açılması gerekmektedir. Davayı açan pay sahibinin, karardan etkilendiğini belirtmesi ve gerekli belgeleri başvurusuna eklemesi faydalı olacaktır. Bunun için SPK’nın kararı öncesinde pay sahibi olduğuna ilişkin herhangi bir belgeyi (aracı kurumundan veya bankasından alacağı pay sahibi olduğunu gösterir hesap ektsresi olabilir) başvurusuna eklemesi yeterlidir.

İdare mahkemesinin kararı sonrasında, tarafların karara itirazını istinaf mahkemesi inceler. İstinaf mahkemesinin kararına karşı ise tarafların Danıştaya temyiz başvurusu yapma hakları vardır. Danıştay kararından sonra da iç hukuk yolları, Anayasa Mahkemesine yapılacak bireysel başvuru ile sonuçlanmaktadır.

Dava sonucunda SPK’nın kararının hukuka aykırı bulunması durumunda, DMYAŞ pay alım teklifi yapmak zorunda kalacaktır. Üstelik aradan geçen süre sebebiyle çağrı fiyatına hem ABD Doları bazında faiz, hem de kur farkı eklenecektir. İkinci olarak SPK kararından dolayı zarar gören ve dava açan pay sahipleri, zararlarının tazmini için SPK’ya dava açabileceklerdir. SPK kararına karşı açılan dava karar bağlandığından, SPK’ya açılacak tazminat davası çok daha kısa sürede sonuçlanacaktır.

Tazminat davası için SPK’nın kararı nedeniyle zarara uğranıldığının ve zarar miktarının ispatı gerekmektedir. Bunun için yatırımcıların SPK kararı öncesinde sahip oldukları Hürriyet hisselerini, SPK’nın kararından sonra sattıklarını ve bu satış nedeniyle ettikleri zararı belgelendirmeleri gerekecektir. Tüm bu belgeleri saklayıp dava süreçlerinde kullanmak yerine olacaktır.

Tüm bu anlatmış olduğumuz süreçler zaman alacağından ve süreç içerisinde mağdurların işlemleri devam ettirme motivasyonu azalabileceğinden, mağdurların iletişim içerisinde olmalarının ve birlikte hareket etmelerinin önemine bir kez daha vurgu yapmakta fayda var. Unutmayalım hukuk yavaş işlese de adalet er geç yerini bulacaktır.

Bahadır Akarsu


Not: Tweeter hesabımız açılmıştır (https://twitter.com/BvADanismanlik).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder